Prof. Dr. Okan Tüysüz anlattı! İşte fay hattındaki 24 kentimiz ve 110 ilçemiz!

Prof. Dr. Okan Tüysüz anlattı! İşte fay hattındaki 24 kentimiz ve 110 ilçemiz!

Prof. Dr. Okan Tüysüz anlattı! İşte fay hattındaki 24 kentimiz ve 110 ilçemiz!

Deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkemiz, son olarak dün sabaha karşı Kahramanmaraşın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinden gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki acıyla sarsıldı.

DEPREM RİSKİ TAŞIYAN İL VE İLÇELERİMİZ

İTÜlü emekli öğretim üyesi ve deprem bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüz, depremini bekleyen il ve ilçelerimizi Habertürkten Alper Uruşa anlattı. İşte Prof. Dr. Okan Tüysüzün sorularımıza verdiği çarpıcı yanıtlar…

“YURT GENELİNDE 500 DİRİ FAY VAR”

“Ülkemizde 500den fazla, yüzey kırığı oluşturabilecek fay var. Bu faylar Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından 2011 yılında yayınlanan Türkiye Diri Fay Haritasında gösteriliyor. Jeoloji Mühendisleri Odası geçtiğimiz aylarda diri faylar üzerinde oturan 22 ile ait raporlar yayınlayarak diri faylar üzerinde yerleşimim mümkün olduğunda önlenmesi ve bunun kurallarının ne olması gerektiğini haftalar boyunca raporlar halinde yayınladı, ilgili kurumların dikkatini çekti. Ülkemizde 22 il yüzey kırığı oluşturabilecek faylar üzerinde yer alıyor.

“2Sİ TARTIŞMALI 24 KENT FAY HATTINDA”

Türkiyede 22si kesin, 2si tartışmalı olmak üzere fay hattı üzerinde 24 kentimiz bulunuyor. Bolu tartışmalı, güneyinde fay var, içinden geçen fayın diri olup olmadığı kesin değil; ancak bence aktif.

İkinci tartışmalı kent ise Kocaeli. İl merkezinde fay yok; ancak hemen güneyinde var. Kimisi şehir oraya kadar büyüdü diye onu da katıyor; kimisi de oralar ilçeye ait diye kabul etmiyor. Cevaplaması zor bir konu ancak fay hattındaki il sayısını 24 olarak belirtmekte bence bir mahzur yok.

45 İL ALANINDA FAY HATTINDAKİ 110 İLÇE

Türkiye Diri Fay Haritası verilerine göre ülkemizde yapıları doğrudan diri fay üzerine oturan, 45 il alanı üzerinde 110 ilçe var. Bunun yanı sıra çok sayıda ilçe de diri faylara çok yakın konumda yer alıyor. MTA tarafından yayınlanan haritalara göre diri fay üzerinde yer alan ilçeler belirlendi. Ancak çoğu fayın yeri metre bazında bir doğrulukla bilinmiyor. Bu nedenle diri fayların tam olarak nerede olduğunun jeoloji ve jeofizik mühendisleri tarafından yapılacak özel araştırmalar ile belirlenmesi gerekiyor. Bu ilçelerimizi şöyle sıralamak mümkün:

45 İL ALANINDA FAY HATTINDAKİ 110 İLÇE

ADIYAMAN: Gölbaşı

AFYONKARAHİSAR: Çay, Dinar, Kızılören, Sandıklı

ANKARA: Şereflikoçhisar

ANTALYA: Demre

AYDIN: Bozdoğan, Germencik, İncirliova, Koçarlı, Köşk, Kuşadası, Nazilli, Söke, Sultanhisar, Yenipazar

BALIKESİR: Gönen, Manyas

BATMAN: Kozluk

BİNGÖL: Karlıova, Yedisu

BOLU: Gerede, Yeniçağa

BURSA: Gemlik, Kestel, Mustafakemalpaşa

ÇANAKKALE: Çan, Yenice

ÇORUM: Lâçin

DENİZLİ: Babadağ, Çameli, Çardak, Honaz

DİYARBAKIR: Lice

DÜZCE: Çilimli, Cumayeri, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı

ELAZIĞ: Palu, Sivrice

ERZİNCAN: Üzümlü

ESKİŞEHİR: İnönü

GAZİANTEP: İslahiye

HAKKARİ: Şemdinli

HATAY: Erzin, Hassa, Kırıkhan, Payas

ISPARTA: Eğirdir, Senirkent, Uluborlu

İZMİR: Kemalpaşa, Seferihisar, Tire

K.MARAŞ: Nurhak, Türkoğlu

KAYSERİ: Talas, Yeşilhisar

KIRIKKALE: Keskin

KIRŞEHİR: Akpınar, Mucur

KOCAELİ: Başiskele, Derince, Gölcük, Kartepe

KONYA: Akşehir, Altınekin, Doğanhisar, Ilgın

KÜTAHYA: Gediz, Simav

MALATYA: Akçadağ

MANİSA: Ahmetli, Alaşehir, Gölmarmara, Kırkağaç, Salihli, Sarıgöl, Soma, Turgutlu

MERSİN: Çamlıyayla, Mut

MUĞLA: Menteşe, Milas

MUŞ: Korkut, Varto

NİĞDE: Altunhisar, Bor

OSMANİYE: Düziçi, Toprakkale

SAKARYA: Akyazı, Arifiye, Ferizli, Hendek, Karapürçek, Sapanca

Ş.URFA: Bozova

SİİRT: Eruh

ŞIRNAK: Beytüşşebap

SİVAS: Altınyayla, Yıldızeli

TOKAT: Niksar, Pazar, Reşadiye

VAN: Çaldıran, Özalp

YALOVA: Altınova, Çınarcık

“BAZI İLÇELERİN NÜFUSU BAĞLI OLDUĞU İLDEN FAZLA”

Öte yandan diri fay haritasının yayınlanmasından sonra yapılan çalışmalarla, yeni bazı faylar da ortaya konuyor ve konacak. Mevcut durumda diri fay üzerinde oturan bazı ilçeler, bağlı oldukları il merkezlerinden bile daha kalabalık bir nüfusa sahip. Öte yandan çoğu ilçede azımsanamayacak ölçüde sanayi kuruluşu ve üretim merkezleri var. Bu durum da gözetilirse depreme ve yüzey faylanmasına ne denli önem verilmesi gerektiği açık bir biçimde görülüyor.

“TÜRKİYENİN YÜZDE 30UNDA YIKICI DEPREM RİSKİ VAR”

Ülkemizde deprem sarsıntısı tehlikesine sahip alanların büyüklüğü 250.000 kilometrekaredir. Bu ise tüm ülke yüzölçümü ile kıyaslanırsa yaklaşık % 30a karşılık gelir. Özetle, tüm Türkiye deprem tehdidi altındadır; ancak ülkenin % 30u yıkıcılığı yüksek deprem tehlikesi altındadır.

“MARMARADA 250 YILDA BİR BÜYÜK DEPREM OLUR”

Marmara içerisinde yer alan fayların kırılma olasılığının büyük olduğu, bu faylar kırıldığı takdirde 7den büyük bir deprem gerçekleşeceği ve böyle bir durumda sadece İstanbulun değil Marmara çevresinde geniş bir alanın etkileneceğini uzun yıllardır konuşuyoruz. Bu durum 17 Ağustos 1999 depreminden sonra daha büyük bir olasılıkla gündeme geldi. Marmarada ortalama 250 yılda bir büyük deprem oluyor. Son büyük depremler olarak 1509 ve 1766 depremlerini tarihi kaynaklardan öğreniyoruz.

“DEPREM 5 METRELİK KAYMA YARATACAK”

Bu da yaklaşık 250 yılda bir büyük deprem olduğu anlamına geliyor. 1766dan bu yana 255 yıl geçtiğini dikkate alırsak tekrarlama aralığı dolmuş durumda. Öte yandan ölçümler Marmara Denizindeki Kuzey Anadolu Fayı parçasının yılda ortalama 2 cm kadar hareket ettiğini gösteriyor. Bu da son 255 yılda 5 metre civarında bir atım biriktiğini gösteriyor.

Daha sade bir anlatımla Marmarada beklenen deprem gerçekleştiğinde Yalovadaki bir nokta İstanbuldaki bir noktaya göre 5 metre batıya doğru kayacak. Benzer bir durum 17 Ağustos 1999 depreminde de yaşanmış, Sakaryada fay üzerinde yer alan bir benzin istasyonunun iki pompası birbirine göre 5 metre kadar kaymıştı.

“MARMARADA DEPREMİN OLMA ZAMANI GELDİ”

Faylar hareket ettikleri zaman hareket ettikleri yöndeki kayaları sıkıştırır; bu da olması beklenen bir depremi daha öne çeker. Buna stres transferi ya da halk dili ile tetikleme diyoruz. 17 Ağustos depremindeki hareketin Marmaradaki bir depremin olma olasılığının % 15 kadar artırdığı hesaplanıyor.

Tüm bunları üst üste koyduğumuz zaman Marmarada bir depremin olma zamanı gelmiştir. Ancak bunu kesin bir ifade olarak kabul etmemek gerekir, çünkü doğa hiçbir zaman bizim beklediğimiz gibi düzenli, davranmayabilir.

“SİLİVRİ-ADALAR ARASINDA MEYDANA GELEBİLİR”

Marmara 7 ve daha üzeri bir depreme gebedir. Bu deprem Marmara içerisindeki Kuzey Anadolu Fayından kaynaklanacaktır. Büyük olasılıkla da Silivri-Adalar arasında bir noktada meydana gelecektir. Bu depremin nerelerde ne kadar etkili olabileceği konusunda da yapılmış çok sayıda çalışma var.

“KUZEY ANADOLU FAYINDA 7DEN BÜYÜK 2 DEPREM”

Ülkemizin ve dünyanın en önemli deprem kaynaklarından biri olan Kuzey Anadolu Fayının iki kesiminde deprem tekrarlama aralıkları dolmuştur. İkisi de 7den büyük deprem üretme potansiyeli olan bu boşlukların gelecekte yıkıcı deprem üretmesi kaçınılmazdır.

“BİNGÖL (1971) VE ELAZIĞ (2020) BEKLENEN DEPREMLERDİ”

Ülkemizin ikinci önemli deprem kaynağı olan Doğu Anadolu Fayı geçmişte büyük depremler üretmiş sonrasında bir suskunluk dönemine girmiştir. Bu kuşakta yakın zamanda oluşan en önemli depremler: 1971 Bingöl ve 2020 Elazığ depremleridir. Her ikisi de beklenen depremlerdi ve fayın bu kesimindeki gerilmenin boşalmasına neden oldular. Ancak bu fayın Ceyhan-Kahramanmaraş-Türkoğlu, Çelikhan-Türkoğlu ve Palu-Sincik arasındaki kesimlerinde uzun yıllar deprem üretmemiş fay parçaları vardır ve bunlar gelecekte büyük deprem üretecek faylardır. Yine son derece önemli bir fay kuşağı olan Ölü Deniz Fayı Hatay için bir deprem kaynağıdır.

“EGEDE 7YE VARAN DEPREMLER OLABİLİR”

Ege bölgemiz dünyanın en sık deprem üreten bölgelerinden biridir. Çok sayıda fay içeren bu bölgede her bir fayın deprem tekrarlanma aralığı yeterince bilinmemektedir bu bölgede büyüklüğü 7ye varan deprem olasılıkları vardır.

Sonuç olarak şunu belirmekte yarar var: Gelecek depremlerin nerelerde olacağı konusunda bilgilerimiz var, ancak bu her şeyi biliyoruz gibi bir anlayışa yol açmamalı. Türkiyede 500den fazla fay diri fay var ve biz bunların sadece bir kısmı (yaklaşık 1/3 ü kadar) üzerinde bilgi sahibiyiz. Sürpriz depremlerden etkilenmemek adına bilinenler öncelikli olmak üzere her an ve her yerde deprem olacak gibi tedbirli olmak zorundayız, çünkü ülkemizde 4.5-5 gibi büyüklüklerdeki depremlerde bile büyük hasarlar alabiliyoruz.

“17 AĞUSTOS VE 12 KASIMA HAZIRLIKSIZ YAKALANDIK”

Depreme hazır olmak sadece kişilerin ya da idari mekanizmanın üstesinden gelebileceği bir kavram değil. Üstelik doğa kaynaklı afetler sadece deprem ile de sınırlı değil. Seller, taşkınlar, heyelanlar, iklim değişikliği, yangınlar vb gibi çok sayıda afet de var. Bu ülke 17 Ağustos ve 12 Kasıma da hazırlıksız yakalandı, ama bu depremler ilk değildi ki! Sadece daha iyi bir iletişim ortamı olduğu için toplum tarafından daha yaygın olarak algılandı. Bu iki deprem 1939 Erzincan depremi ile başlayan büyük depremler serisinin son halkalarıydı sadece.

“DEPREMLERDE 100 BİN CANIMIZ GİTTİ”

Anadolu toprakları çok sayıda medeniyetin deprem yüzünden büyük hasar aldığı hatta yok olduğu örnekler ile dolu. Genç Türkiye Cumhuriyeti, 1939da Erzincanda bu toprakların gördüğü en büyük depremlerden birini yaşadığından bu yana depremlerde neredeyse yüz bin can kaybettik, yıkılan, dağılan hayatlar ve büyük maddi kayıplar yaşadık.

“BÜYÜK DEPREMLERE GEBEYİZ”

Gelinen noktada hâlâ büyük depremlere gebeyiz ve zarar azaltma/depreme hazırlanma konusunda istenen ve beklenen seviyenin çok altındayız.”

7.7LİK DEPREMİ 11 YIL ÖNCE 55 KM HATA İLE SÖYLEMİŞ

Türkiyeyi sarsan, yüreğimizi kavuran Kahramanmaraştaki depremler, arşivlerde yer alan 11 yıl önceki bir haberi hatırlattı. Gaziantepte, 11 Ocak 2012 tarihinde, Gaziantep Kent Konseyi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mezunları (İTÜ) Derneği Gaziantep Şubesince düzenlenen Deprem ve Gaziantep konulu konferansa katılan deprem bilimci Prof. Dr. Okan Tüysüzün, Arap Yarımadasının her yıl kuzeye doğru 2 santim kayması nedeniyle, Pazarcıkın 55 km güneyindeki Gaziantepte, 7.7 büyüklüğünde bir deprem olacağı uyarısında bulunduğu ortaya çıktı.

“GAZİANTEP 7.7LİK DEPREME HAZIRLIKLI OLSUN”

Tüysüzün 11 yıl önce Gaziantepte katıldığı konferansta kentin Arap Yarımadası üzerinden kuzeye hareket eden kuşak ile Hakkariden Hataya uzanan kuşağın çevresinde bulunduğunu ifade ederek, “Bunun yanı sıra Bingölden başlayıp Karlıova ve Kahramanmaraş Türkoğluna uzanan Doğu Anadolu Fayı da oldukça yıkıcı bir konumdadır. Dahası Türkoğlundan başlayıp Hatay Amik Ovasından Lübnana uzanan Kızıldeniz kuşağının da Gaziantepi etkilemesi söz konusudur.

Bu kırılmamış faylar olası 7.7lik depremde Gaziantepte ciddi hasarlar yaratabilir. Gaziantepte binaların yapılarına çok dikkat edilmeli, ayrıca depremin hasar vermesini önlemek için ciddi tedbirler alınması gerekmektedir. Özellikle alüvyon denilen zemin üzerine çok fazla yerleşim olmamasına dikkat edilmelidir” dediği öğrenildi.

#mansethaberresim#3563195#

#mansethaberresim#3562798#

#mansethaberresim#3562718#

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Would you like to receive notifications on latest updates? No Yes